Çocuğunuzun geleceğinden kaygılı mısınız ?
Okul ve meslek tercihini yapamadığı için derslerini, okulu boş vermiş olduğundan mı rahatsızsınız?
Tüm seçenekleri önüne koyduğunuz halde çocuğunuz hala nereye gideceğini bulamıyor mu?
Yada kendisine uygun olmayan bir meslek belirlediğini, bunun yanlış olduğunu, geleceğini mahvetmek üzere olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Öncelikle değer verdiğiniz çocuklarınıza duyduğunuz kaygının sizin için ne kadar önemli olduğunu ve bu konuda yaşadığınız zorlukların sizi ne kadar yorduğunun farkında olduğumu belirterek şunu söylemeliyim ki çocuklarınız bir harika.
Peki bizler bu harika çocuğumuzu ne kadar tanıyoruz? Bir çoğunuzun ”ben büyüttüm, tabi ki en iyi ben tanırım, benden iyi kimse onu tanıyamaz, ben onun her halini her duygusunu bilirim” gibi cümleler söylediğini duyar gibiyim.
O zaman kendimize şu soruyu yöneltmemiz gerekiyo.. Ne oluyor da en iyi tanıdığımız, her anına şahit olduğumuz, büyüttüğümüz çocuğumuzun geleceği gibi önemli bir mevzuda onun tercihini belirleyip, motive edemiyoruz ?
Öncelikle şunu söylemeliyim siz ebeveynlerimiz çocuklarınızı tanıyorsunuz. Ancak bir annenin ve babanın gözünden tanıyor ve değerlendiriyor olmanın zorluklarını yaşıyorsunuz.
Çocuklarınız sizden aldıkları bir çok değerli davranışların yanı sıra çevrelerinden edindikleri bir çok davranış ve alışkanlıkları ile kendi değerlerini oluşturuyorlar.
Bu değerler ise onların motivasyon kaynaklarını belirliyor. Dolayısıyla meslek tercihlerinde değerlerin yeri çok önemli oluyor.
Çoğu zaman bizi biz yapan bu değerlerimizi belirlemekte, fark etmekte zorlanıyoruz. Meslek gibi önemli tercihlerimizde kendimizden çok çevremizin izlenimi üzerinden tercihler yaparak mutsuz, başarısız süreçlere adım atabiliyoruz.
Bu yüzden kendine uygun, doğru mesleği tercih etmek isteyen her birey ne istediğini ve onu niye istediğini bilmesi gerekir. Maalesef genellikle ne istediğimizi ya bilmiyoruz yada onu isteme cesaretini gösteremiyoruz. Bunun için de en önemli yol kendini tanımaktan geçiyor.
Peki kendini tanımakla neyi kast ediyoruz? Birlikte kendini tanıma yolundaki adımları basamak basamak inceleyelim.
Kendini tanıma yolunda en önemli adımlarımızdan birisi az önce belirttiğimiz değerlerimizdir.
Değerlerimiz bizim motivasyon kaynağımız olduğu kadar mutluluk tatminlerimizi de belirler. Örneğin değerleriniz arasında bağımsız düşünme çok önemliyse, fikirlerini ortaya koyabileceği, yaratma değeri yüksek ortamları var olan meslekler kişiyi tatmin eder.
Aksi durumda rutin işleri olan, fikir üretmeyen bir ortamda çalışmak zorunda kalan kişinin mutluluk tatmini oldukça düşük olacaktır. Bununla birlikte hayat kalitesi de düşerek her gün istemediği güne uyanmak zorunda kalabilir.
Kendini tanıma yolunda ki diğer önemli basamağımız ise mizacımızdır. Mizaç bizim doğuştan gelen özelliklerimizdir. Örneğin; kimimiz kalabalıklar içinde olmaktan, göz önünde bulunarak sık iletişimde bulunmaktan, duygularımızı ifade etmekten hoşlanırken, kimimiz tam tersi bireysel olmaktan, yalnız çalışmaktan zevk alabilir.
Veya günün belli bir vaktin de yalnız kalarak derin düşünmeye ihtiyaç hissedebilir. Bazılarımız başarı odaklıdır, bazılarımız ise keyif. Kimimiz için süreç önemliyken, kimimiz için sonuç önemlidir.
Bazılarımız takım olarak çalışmayı severken, bazılarımız lider olmayı tercih eder. Kimimiz işin arka planın da olmayı isterken, kimimiz ise en görünür kısımda durmayı isteyebilir.
Bazıları kuralları, detayları, düzeni çok önemli bulurken, bazıları insiyatif kullandığı, özgür ortamları tercih edebilir. Kişinin kendi mizacını bilmesi, ona dair tercihlerini yönlendirmesi, beklenen başarı ve mutluluğa ulaşmasını sağlar.
Kendini tanıma yolunda ki üçüncü önemli basamağımız ise güçlü yönlerimizdir. Hepimizin kendine has güçlü yönleri vardır. Birçoğumuz bunun ya farkına varamamışız yada farkına vardığımız yönümüzle ne yapacağımızı bilememişizdir.
Örneğin; iletişim becerisi, empati yeteneği güçlü olan kişilerin, insanlarla ilişkilerin öne çıktığı alanlarda yaptığı meslek tercihlerin de daha başarılı oldukları görülmüştür.
Bununla birlikte derin düşünce ve muhakeme yeteneği güçlü bireylerin ise, bireysel çalışabildikleri alanlarda daha başarılı oldukları görülmüştür.
Kendini tanıma yolundaki son basamağımız ise ilgi alanlarımızdır. Bazılarımız doğada zaman geçiriyor, şiir okuyor, sanat ve estetikle ilgileniyor olabilirken, bazılarımız için ise araba, motorsiklet kullanmak özgür hissettiriyor olabilir ve bu hayatında çok önemli bir yer ediyor olabilir.
Kimileri içinse bilgisayar başında kod yazmak, oyun yönetmek gibi saatlerce aynı ortam da bulunacak bir işle meşgul olmak kişiyi daha mutlu ediyor olabilir. Bu ve buna benzer birçok farklı ilgi alanlarımız vardır.
Tüm bunlar çocuğunuzun meslek tercihlerinde oldukça önemli basamaklardır. Bu basamakların doğru fark edilmesi önemlidir. Bireylerin uzman danışanlar tarafından objektif bir bakış açısıyla, aynalama yöntemi kullanarak elde edilen tercihlerinde, oldukça verimli sonuçlar elde ettiğini gözlemlenmiştir.
Siz ebeveynlerimize tavsiyem çocuklarınızın geleceklerine dair önemli anlarından biri olan meslek tercihlerin de onların yanında durarak, kendi değerlerini, mizacını, güçlü yönlerini ve ilgi alanlarını keşfetme de uzman bir danışana başvurmanızdır.
Ve mümkün olduğunca seçimlerine müdahale etmemenizdir. Seçimlerine müdahale ederseniz, hayat boyu bu durumun sorumluluğunu taşımak zorunda kalabilirsiniz. Kendi değerlerini fark eden, tercihlerini yapabilen bireyler, hayata dair sorumluluklarını daha iyi üstlenir.
Doğru tercihler yapabilen, hayata dair sorumluluklarını üstlenebilen, daha tutkulu, başarılı günleriniz olması dileğiyle.